Op.Dr. Sebahattin TAŞKIRAN

Op.Dr. Sebahattin TAŞKIRAN

Göz Doktoru

Op.Dr. Sebahattin TAŞKIRAN

Op.Dr. Sebahattin TAŞKIRAN

Göz Doktoru

Yazılar

KATARAKT

16/11/2021 Tedaviler
KATARAKT

KATARAKT NEDİR?

Katarakt hastalığı, göz bebeğinin arkasındaki görmeyi sağlayan doğal merceğin saydamlığını kaybederek matlaşması sonucu ortaya çıkmaktadır. Göz, yapıları olan kornea ve lensin kırıcılığı ve saydamlığı sayesinde net görmeyi sağlar. Yani lenste saydamlığın azalması, kesikliklerin oluşmasına katarakt denir. Katarakt, tedavi edilebilir körlük nedenlerinin başında gelir.

KATARAKT BELİRTİLERİ NELERDİR?

Katarakt, ortalama 55-60 yaş civarındaki kişilerde gözün merceğinde başlayan hafif bir matlaşma ve sertleşme ile kendini göstermektedir. Hastalar tarafından kataraktın ilk belirtilerinin renklerin canlılığında ve görme kalitesinde azalma şeklinde tarif edilmektedir. Katarakt belirti ile gelen bir sorundur. Başlangıç seviyesinde kataraktın görme kalitesinde azalma, araba farlarından şiddeti artan bir şekilde rahatsız olma, alacakaranlıkta ve sisli havalarda detayları görememe gibi belirtilere neden olmaktadır. Katarakt hastaları renkleri daha çok pastel tonlarda görmektedir. Katarakt belirtisi olan durumlar şu şekilde maddelenebilir:

  • Işıktan rahatsızlık
  • Gözde kamaşma
  • Göz yorgunluğu, baş ağrısı
  • Uzak, yakın görememe,
  • Bulanık görme
  • Gözlük numarasının değişmesi
  • Gece görüşünde düşüş
  • Derinlik hissinin kaybolması
  • Gözlüksüz daha iyi yakını görme
  • Renklerin solgun görüşmesi
  • Araç kullanmada güçlük
  • Gazete, dergi, kitap okumada zorluk
  • Dumanlı, buğulu görme

KATARAKT NEDEN OLUR?

Katarakt hastalığı, göz bebeğinin arkasındaki görmeyi sağlayan doğal merceğin saydamlığını kaybederek matlaşması sonucu ortaya çıkmaktadır. Göz merceğinin anatomik yapısında kataraktın üç tipi bulunmaktadır. Gözün çekirdeğinden başlayan tipine ‘nükleer katarakt’, korteksten başlayana ‘kortikal katarakt’, göz merceğinin zarından başlayana ise ‘kapsüler katarakt’ denir. Katarakt, çıkış türüne göre ise ikiye ayrılır. Doğumsal katarakt doğumdan itibaren görülen, lensin tek veya çift taraflı saydamlığını kaybetmesi ve opaklaşmasıdır. Annenin gebelik sırasında geçirdiği enfeksiyonlara ya da kullanılan ilaçlara bağlı olarak ortaya çıkan doğumsal katarakt, bazen hiçbir nedene bağlı olmayabilir. Yaşlılık kataraktı ise 50-60 yaş üzerindeki hastalarda görmenin giderek azalmasıyla kendini belli eder. Kataraktın gelişme riski diyabet hastalarında % 60 daha fazladır. Bu hasta grubunda hızlı ilerleyen katarakt, 30’lu ya da 40’lı yaşlarda da önemli bir göz sorunu haline gelebilir. Ayrıca gözün uvea bölgesinin iltihabı olan üveit hastalığının tedavisinde kullanılan steroid damlalar da katarakt oluşumu riskini arttırmaktadır. Ayrıca miyop ve Down sendromu gibi erken yaşlanmaya sebep olan hastalıklar da katarakta yol açabilmektedir. Hastalar, genelde ‘sisli ya da dumanlı görme’ şikayetiyle göz doktoruna başvurur. Bu durum zaman içinde görmeyi önemli ölçüde bozar. Özellikle geceleri karşıdan gelen ışığın dağılmasına bağlı olarak gözlerde kamaşma, okuma zorluğu, yüzleri tanıma ve televizyon izlemede zorlanma, cisimlerin renklerini daha koyu veya donuk renkte görme, yakın gözlüğüne olan ihtiyacın azalması, düz kenarların eğik görülmesi gibi belirtiler kataraktın habercisidir.

KATARAKT TEŞHİSİ NASIL KONULUR?

Öncelikle Göz Hastalıkları Uzmanı hastanın detaylı öyküsünü alır. Sonrasında muayeneye geçilir. Katarakt, göz hastalıkları uzmanının yapacağı biyomikroskop muayene sayesinde teşhis edilir.

KATARAKT TEDAVİSİ NASIL OLUR? KATARAKT AMELİYATI NASIL YAPILIR?

Katarakt ameliyat ile tedavi edilen bir hastalıktır. Yapılan ameliyatlarda, ‘intrakapsüler katarakt ekstraksiyonu’ ya da sıkça yapılan ‘ekstrakapsüler katarakt ekstraksiyonu’ teknikleri kullanılmaktadır. Ekstrakapsüler ekstraksiyonda, planlı ekstrakapsüler cerrahi (dikişli göz merceği yerleştirme ameliyatı) ve fakoemülsifikasyon (halk arasında lazerle katarakt ameliyatı, dikişsiz) yöntemleri uygulanır. Cerrahi müdahalede geç kalınmış hastalarda ise göz bebeği alanındaki beyaz renkte matür katarakt görülebilmektedir. Cerrahi müdahale ile hastanın uzak, hem uzak hem yakın ya da uzak, yakın ve orta yakın mesafenin tedavi edilmesi gibi seçenekler sunulmaktadır. Hastanın yaptığı seçime ve genel sağlık durumuna göre uygun göz içi lenslerden biri kullanılarak ameliyat gerçekleştirilir. Yüksek astigmatlarda ise özel lensler göz içine yerleştirilmektedir.

Katarakt cerrahisinde son yıllarda önemli yenilikler yaşanmaktadır. Premium göz içi lenslerin kullanımıyla birlikte hastalar katarakt ameliyatı sonrası yaşamlarını eskiye oranla daha konforlu bir şekilde sürdürebilmekte ve multifokal göz içi lensler sayesinde gözlük kullanmadan uzağı ve yakını rahatça görebilmektedir. Katarakt ameliyatında en yaygın kullanılan yöntem, halk arasında lazer cerrahisi olarak bilinen FAKO yöntemidir. Bu operasyonla sertleşmiş katarak kırılıp, temizlenerek yerine göz içi mercek yerleştirilmektedir. Operasyon 2 mm’den küçük bir kesiden yapılmaktadır. Yöntemin dikişsiz, ağrısız ve damla anestezisi ile yapılması hastaya büyük avantajlar sağlamaktadır. Hasta çok heyecanlı değilse tüm katarakt cerrahileri iğnesiz bir şekilde damla anestezi ile yapılmaktadır. Bu işlem 20-30 dakika sürmektedir. Katarakt ameliyatı sonrası hasta 2-3 gün içerisinde normal yaşamına dönebilmektedir.

KATARAKT HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR 

Katarakt ameliyatının ne zaman yapılması uygundur?

Eski yöntemlerde kataraktın olgunlaşması bekleniyordu. Çünkü riskleri nispeten daha fazla olan yöntemlerdi. O yüzden, nispeten iyi gören bir göze yapılması istenmiyordu. Fakat şimdi fako yöntemi ile risk en aza indirgenmiş durumda. Bir de olgun kataraktlarda, ultrason gücünün kataraktı parçalaması zorlaşıyor ve ameliyat süresi uzuyor. Bu yüzden zaten kataraktın olgunlaşmasını özellikle istemiyoruz. Ben genellikle tercihi hastalarıma bırakıyorum. Çok değişik görüşler var. Hastanın, görme becerisinin yetmediğini hissettiği zaman, rahatsızlık duyduğu zaman katarakt ameliyatını düşünmesi gerekiyor.

Katarakt ameliyatı göz bozukluklarını nasıl gideriyor?

Normalde katarakt ameliyatı ile saydamlığı bozulmuş gözdeki merceğin yerine, göze giren ışınları uygun şekilde odaklayabilmek için doğal merceğe eş değerde bir mercek yerleştirilir ve ardından bütün hastalara yakın okuma gözlüğü verilir. Bu yeni nesil Multifokal göz içi lenslerde ise hem uzak, hem orta ve hem de yakın (okuma) mesafeler için yumuşak geçişli optik odakları vardır. Bunların sayesinde ameliyat sonrası hastalar bütün mesafelerde yaşamlarını gözlüksüz sürdürebilmektedir.

FAKO lazer mi demektir?

Klasik ameliyat yöntemlerinin yanında şimdi fako adı verilen, daha yüksek teknoloji gerektiren bir yöntem kullanılıyor. Fako, ne yazık ki halk arasında yanlış bir şekilde lazer olarak bilinmektedir. Fako yönteminde lazer değil, ultrason gücü kullanılmaktadır. Şu anda bütün dünyada kullanılan, en popüler yöntem budur. Bu işlemin avantajı, çok küçük bir kesi ile gerçekleştirilmesidir. Yaklaşık 3 mm. uzunluğunda bir kesiden göz içine girilmektedir. Ve kalem gibi bir aletle katarakt içeride ultrason gücüyle parçalanıp, emilmektedir. Daha sonra, kesinin fazla genişletilmemesi için genellikle katlanır bir mercek konulur ve dikişe gerek kalmaz. Uygun hastalarda damlalı anestezi yapılmaktadır. Hastaya iğne yapılması bile gerekmez. Fako yöntemi, eski yöntemlerde olduğu gibi astigmatizmaya da yol açmaz; kesi küçük olduğu için hastalar çok çabuk iyileşip iş ve sosyal yaşamlarına dönebilir. Rehabilitasyon çok daha çabuk olmaktadır.

Güneş kataraktta etkili mi?

Katarakt genelde yaşın ilerlemesi ile göz merceği içindeki proteinlerin yapısının bozulmasından kaynaklanır. En sık nedeni ise güneş ışığıdır. Bunun dışında farklı tipte kataraktlar farklı nedenlerle oluşabilir. Kalıtım, şişmanlık, ağır ishaller, düşük sosyo ekonomik düzey, aşırı sigara, alkol, kadınlarda menopoz sonrası östrojen düzeyinin azalması ve aşırı tuz kullanımı da bu nedenler arasındadır.

Katarakt ameliyatı ne kadar sürer?

Katarakt ameliyatları hastanın durumuna göre değişebilmekle birlikte, ameliyat süresi de buna bağlı olarak değişebilir. Fako yöntemi ortalama 20-30 dakika sürmektedir.

Katarakt ameliyatı olmazsam ne olur?

Katarakt tedavi edilmezse görme tamamen kaybolabilir. Bunun yanında glokoma, göz kaymasına sebep olabilmektedir. Zamanında tedavi edilmeyen katarakt, ilerleyen dönemde ameliyat edilirse çeşitli komplikasyonlara sebep olabilir.

Katarakt ameliyatında dijital navigasyon yöntemi nedir?

Katarakt ve tedavisi seçenekleri yaşama doğrudan etkileri nedeniyle güncelliğini her zaman korumaktadır. Teknolojik gelişmeler günümüzde katarak cerrahisinin çok daha etkin olarak yapılmasına olanak sağlamaktadır. Dijital navigasyonla katarakt cerrahisinde kullanılan ileri teknoloji cihazlar; göz cerrahlarının katarakt cerrahisinin en zorlayıcı ve önemli basamaklarını otomatikleştirmelerine, daha iyi planlamalarına ve gerçekleştirmelerine imkan sağlamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak katarakt hastalarının görsel sonuçları daha da iyileştirilebilmektedir. “Dijital Navigasyonla Femtolazer Destekli Katarakt Cerrahisi” olarak adlandırılan işlemde; hastanın göz resmi özel teknolojiler kullanılarak alınmakta, bu resim referans alınarak ameliyat kişiye özel planlanmaktadır. Yapılan planlama bir flash belleğe yüklenmekte ve flash bellekteki bilgiler doğrultusunda kesileri “Femtolazer” yapmaktadır. Göz içine konulacak yapay mercek de flash bellekteki referans değerleri dikkate alınarak yerleştirilmekte ve sonuçta daha yüksek görüş kalitesi sağlanmaktadır.

Katarakt ameliyatları nasıl yapılmalı?

Katarakt tedavileri kişiye özel hazırlanmalıdır. Dijital navigasyon yöntemi de kişiye özel tedaviyi getirmektedir. Operasyon öncesinde hastanın gözünün yüksek çözünürlüklü, teşhis amaçlı bir referans görüntüsü alınmaktadır. Kişinin göz haritası olarak adlandırılabilecek bu görüntü, işlem sırasında cerrahın tüm kesileri ve göz içi merceğini hizalamayı gerçek zamanlı olarak görmesini sağlamaktadır. Katarakt cerrahisinde eskiden hastanın gözüne yapılacak kornea ve lens kesilerinin yeri cerrah tarafından el yordamıyla yapılırken, şimdi dijital navigasyon altında tam da olması gereken yere yapılmaktadır. Bu da lensin en doğru yere konulmasına ve astigmatizmanın kontrol edilebilmesine ve sonuçta daha yüksek görüş kalitesi elde edilmesine yardımcı olmaktadır. Dijital navigasyonla femtolazer destekli katarakt cerrahisi tedavisi sonucunda elde edilen görüş kalitesinin ömrü ilerlemiş kataraktlarda bile daha uzun olabilmektedir. Gözde kornea akasında endotel adı verilen bir hücre tabakası bulunmaktadır. Katarakt ameliyatlarında bu tabakadaki hücrelerde kayıp ilerlemiş kataraktlarda çok daha büyük bir oranlara çıkabilmektedir. Dijital navigasyonla femtolazer destekli katarakt cerrahisi sayesinde endotel kaybı daha düşük oranlara indirilebilmektedir ve böylelikle ameliyat sonrası elde edilen görüş kalitesinin ömrü de uzayabilmektedir.

Katarakt tedavisinde kullanılan göz içi mercekler nasıl olmalı?

Göz içi merceklerin kalitesi kişinin görme performansını etkiler. Kalitesiz göz içi merceklerinde yansımalar, renk kayıpları oluşur. Kaliteli göz içi merceklerinde bu etkiler olmamaktadır. Akıllı lens uygulamalarında en çok kullanılan monofokal denilen tek odaklı lenslerin uyum yeteneği olmadığından ameliyat sonrasında tek bir mesafenin net görülmesi mümkün oluyor. Ancak akıllı lens olarak bilinen mercekler tıpkı doğal merceklerde olduğu gibi göz içinde yer ve biçimini değiştirerek uyum sağlayabiliyor. Bu alanda yoğun çalışmalar sürmekle birlikte henüz tam klinik uygulama imkanı bulunamamıştır. Bugün en yaygın olarak kullanılmakta olan ve üzerinde çalışmaların aralıksız sürdürüldüğü lenslerde, lens optiği üzerinde değişik bölümler farklı biçim ve kırıcılıkta üretiliyor. Bu farklı bölümlerle bakılan her mesafenin beyinde ayrımlanarak net görülmesi amaçlanmaktadır. Ameliyatta kullanılacak akıllı lensler hastaya göre belirleniyor. Ameliyat öncesi hasta değerlendirmesinin çok detaylı gerçekleştirilmesi, görsel ihtiyaç ve beklentiler için uygun seçimlerin yapılması büyük önem taşır. Tek odaklı yani monofokal lensler ekonomik olması ve sonucu daha net kestirilebildiği için daha yaygın kullanılıyor. Ameliyat öncesi yapılan ölçümlerle uzak ya da yakın, tek mesafe için dioptrik gücü ayarlanabiliyor.  Ancak diğer mesafe için gözlük takılması gerekiyor. Tek odaklı lensin tüm optik alanı tek bir uzaklığa yönelik olduğundan farklı odaklar arasında geçiş sorunları, kamaşma, kontrast kaybı gibi yakınmalar olabiliyor. Eğer hasta ameliyat sonrasında gözlük takmayı baştan kabulleniyor ve de çok odaklı lenslere yüklü para ödemek istemiyorsa tek odaklı lensler en uygun ve sonucu en kestirilebilir çözümdür. Günümüzün dinamik yaşam koşulları içinde bakılan her uzaklığı gözlüksüz net görebilme amaçlı multifokal intraoküler yani çok odaklı lensler üretiliyor. Başlangıçta bifokal (iki odaklı) olarak üretilen  bu lensler günümüzde ara mesafeler de göz önüne alınarak daha çoğunlukla trifokal (üç odaklı) özellikte üretiliyor.  Son yıllarda özellikle gece görmede oluşabilen yan etkileri ortadan kaldırabilme amaçlı olarak odak derinliği artırılmış (Extended Depth of Focus- EDOF) göz içi lensleri kullanıma girmiştir.

Refraktif cerrahisi olanlar katarakt ameliyatı olabilir mi?

Geçmişte lazer gibi refraktif cerrahi geçiren kişiler ileride katarakt ameliyatı olabilir. Bu işlemler sonrası bir sorun oluşmamaktadır.